En iyi ve en yeni blogger temaları Tam Bir Blogda
Blogspot için her gün yepyeni profesyonel temalar hazırlanıyor. Bunları sizlere sunmaya devam ediyorum.Photoshop hiç bu kadar kolay olmamıştı.
Resimlerinize efekt uygulamak için saatlerce uğraşmanıza gerek kalmadı.Photofunia size bunu tek tıkla sunuyor.Yapmanız gereken tek şey resmi upload etmek. Tam Bir Blog logosuyla yaptığım çalışmalarla sitenin ne kadar eğlenceli olduğunu görebilirsiniz.Blogger İpuçları ve Önemli Noktaları
Daha iyi bir blog için neler yapabilirsiniz? Tüm ince noktalar,hileler, yeni ve kullanışlı araçlar...Blogger Resimli Son Yazılar Eklentisi
Bu eklenti sayesinde son yazılarınızı resimleri ve yorum sayısıyla birlikte blogunuzda gösterebileceksiniz. Hem kullanışlı hem de görsel açıdan zengin ve tasarımınıza göre ayarlarıyla oynayabilirsiniz:Blogger'a Smile Ekleyin.. Yazılarınız Şenlensin:D
Blogger'da çok smile kullanmak istemez misin. Yalnızca Firefoxta kullanabileceğiniz bu eklenti sayesinde artık yazılarınız daha renkli, daha sevimli...Yukarı Bak - Uzak İhtimal
Bu hafta iki filmin öngösterimine katıldım. Biri Uzak İhtimal, diğeri Yukarı Bak. İki film de görülmeye değer... Özellikle Up animasyon severlerin gönlünü fathedecek.
Tamirci Çırağı - Türk Kızlarıyla Yabancı Kızlar Arasındaki Fark

Klasik yeşilçam konusu "fakir oğlan - zengin kız". Bilirsiniz fakir çocuk zengin görünmeye çalışır, fakat kızımız gerçeği öğrenince hayal kırıklığına uğrar.Onu ne kadar sevse de hem ailesinin baskısından dolayı, hem de sevdiğine olan güveni sarsıldığından dolayı onunla birlikte olamaz. Ne de olsa farklı dünyaların insanları...
Ya zengin kızımız Türk değil de Rus olsaydı filmin sonu nasıl olurdu? İşte kısa bir video klip ben keyifle izledim...
Not: Kimse Türk kızlarının eline su dökemez:))
Kızsız Adam
İyi Seyirler...
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi içinizi ısıtacak...
İşte wikipedia'nın ağzından "The Curious Case Of Benjamin Button":
11 Kasım 1918'de, New Orleans insanları 1. Dünya Savaşı'nın bitişini kutlarken, bir bebek 86 yaşındaki bir adamın fiziksel görünüşü ile doğar. Bebeğin annesi doğumdan kısa bir süre sonra ölür ve babası, Thomas Button, bebeği alır ve onu huzurevinin önüne bırakır. Huzurevinde çalışan Afrikalı-Amerikan çift Queenie (Henson) ve Tizzy (Ali) bebeği bulurlar. Hamile kalamayan Queenie, bebeği kendi üstüne almaya karar verir. Bebeğe Benjamin ismini verir.
Hikâyenin akışında, Benjamin'in fiziksel gelişimi başlar. 1930'da, hâla yetmişlerinde görünürken büyükannesi huzurevinde yaşayan Daisy (Fanning) ile tanışır. Benjamin ve Daisy birlikte oynarlar.
Birkaç yıl sonra, Benjamin, Kaptan Mike nedeniyle New Orleans rıhtımındaki bir römorkörde çalışmaya gider. Boş zamanlarında, Mike Benjamin barlara ve genelevlere götürür. İlk gittiğinde Benjamin, babası olduğunu belli etmeyen Thomas Button'la tanışır. Sonra, uzun dönem iş için New Orleans'tan ayrılır.
Rusya'da, Benjamin, Elizabeth Abbott (Tilda Swinton) adlı bir İngiliz kadıla tanışır ve ona aşık olur. Yeni evli Elizabeth eşiyle birlikte İngiliz hükümeti adına casusluk işinde çalışıyor; fakat Benjamin'le bir işi vardır. Bir gün, 8 Aralık 1941 sabahında (Pearl Harbor Saldırısı'ndan sonra) Elizabeth beklenmedik şekilde ayrılır ve arkasında bir not bırakır: Seninle tanışmak güzeldi.
1945'te, Benjamin New Orleans'a döner ve yine Thomas Button'la tanışır. Thomas kendisinin babası olduğunu söyler ve Benjamin'e ev, Button aile şirketini de içeren bütün servetini miras olarak bırakır.
Benjamin, Daisy'nin New York'ta başarılı bir dansçı olduğunu öğrenir. Benjamin, New York'a Daisy ile tanışmaya gittiği zaman, Daisy'yi başka bir dansçıya aşık olmuş olarak bulur. Sonra, Paris'teki dans turu sırasında, dans kariyerini engelleyen, bir araba kazası geçirir. Benjamin Daisy'nin arkadaşlarından birinden telgraf alır ve hemen onu bulmak için Paris'e gider. Daisy'nin Benjamin'i gördüğündeki ilk yorumu Mükemmelsin olur. Sonra Daisy, Benjamin'e sırtını döner ve hayatından çıkmasını söyler. Daha sonra, Daisy, güçlü fiziksel terapilerden geçerek yürümeye yeteneğine tekrar kavuşur.
1962'de, Benjamin New Orleans'a geri döner, yeniden Daisy ile görüşür ve ona aşık olur. Benjamin, Thomas Button'dan miras kalan evi satar ve Daisy ile bir dubleks apartmana taşınırlar. Çift, Daisy'nin yaşlanırken Benjamin'in gençleşmesi olayıyla mücadele ederler. Birkaç yıl geçer, Daisy bir kız doğurur: Caroline. Benjamin, devamlı ters yaşlanma nedeniyle, uzun süreli gerçek bir baba olamayacağına inanır ve Caroline bir yaşına geldiğinde, bütün servetini ve ait olduklarını Daisy'ye bırakıp ayrılmaya karar verir.
Yeşilçam Ödülleri En İyi Film Adayları Belli Oldu? Favori Filminiz Hangisi?

Turkcell’in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ve ülkemizin en geniş katılımlı jürisi tarafından verilen, Türk sinemasının Oscar Ödülleri olarak kabul edilen ‘Yeşilçam Ödülleri’, 03 Mart 2009’da düzenlenecek muhteşem bir törenle ikinci kez sahiplerini bulacak.
İşte Yeşilçam Ödülleri En İyi Film Adayları ve Fragmanları:
1.ÜÇ MAYMUN
Üç Maymun HD Fragmanı siteden ayrılmadan izlemek için tıklayınız!!!
Tam Bir Blog
2.ISSIZ ADAM
Issız Adam HD Fragmanı izlemek için tıklayınız!!
Tam Bir Blog
3.SONBAHAR
SONBAHAR HD Fragmanı izlemek için tıklayınız!!
Tam Bir Blog
4.DEVRİM ARABALARI
Devrim Arabaları HD Fragmanı izlemek için tıklayınız!!
Tam Bir Blog
5.A.R.O.G.
A.R.O.G. HD Fragmanı izlemek için tıklayınız!!
Tam Bir Blog
Issız Adam... ''Karda donuyorsun, uyumak tatlı geliyor ama öldüğünün farkında değilsin...''

İşte Filmin tanıtımı...
ALPER 30'lu yaşlarda, gurme sayılacak düzeyde yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. Lüks yaşamayı seven, işinde başarılı ama özel yaşantısını her gün farklı kadınlarla birlikte olarak düzene koyamamış, hayatını; yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayan birisi iken… Hayatının akışı, bir gün Beyoğlu'nun arka sokaklarında, aradığı eski plak için bir kitapçıya girmesiyle değişir.
ADA 20'li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, Alper'in modern yaşamının aksine çok mütevazı, hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu'nda dolaşırken Alper ile ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada'nın güzelliğinden etkilenir ve Ada'yı takip etmeye başlar. Ada'nın aradığı kitabi bulmuştur. Ada'nın işyerine kadar devam eden takip, Alper'in tanışma bahanesiyle aldığı kitabı Ada'ya vermesiyle son bulur.
Ada ve Alper'in yaşamlarında ilk defa karşılaştıkları tutkulu aşkın ilk sinyalleri bu kitapla başlar. Alper kopamadığı özgür hayatinin içersinde Ada'ya yer açmaya çalıştıkça, yaşamının daraldığını fark eder. Aşkı ve özgürlüğü arasında kalan Alper'in sessiz çığlıklarını duyamayan Ada, kendini aşkın rüzgârına kaptırmıştır bir kere…
Ve yaşam bir kere daha aşk oyununun perdelerini Ada ve Alper için açacaktır...
